BU OTLARI TANIMAKTA FAYDA VAR
Türkiye’de on binden fazla bitki çeşidi var. Bunların bir
kısmı yenebiliyor ve bir kısmı da endemik. Yani sadece Türkiye’de yetişiyor. Ve
yenilenebilir otların bazıları da poğaça, börek ve hatta ekmek imalatında
kullanılıyor.
Ülkemiz, Avrupa kıtasının tamamında yetişenden daha fazla
bitki çeşitliliğine sahip bir ülke. Bu otların bir bölümü toplum genelinde
bilinen, tanınan ve severek tüketilirken, bir bölümü ise lokal, yani sadece o
bölge insanı tarafından biliniyor.
Lezzetleri de farklı farklı olan bu otların bir bölümü unlu
mamul üreticileri ile Anadolu’da kadınlar tarafından börek, poğaça, kurabiye ve
hatta ekmek yapımında kullanılıyor. İşte unlu mamul üretiminde kullanılan ve
kimilerini belki de ilk kez duyacağınız o otlar:
Arapsaçı (Foeniculum
vulgare): ‘Anason’ kokusu içeren bu otu gördüğünüzde dereotu zannersiniz
ancak tat ve aromaları tamamen farklıdır. Tohumu, yaprak ve dalları ile kökleri
kullanılan, havuç ve maydanozla aynı aileden olan arapsaçı, kuzey Anadolu’da,
Ege ve Akdeniz’de yetişir. Körpe filizleri, tohum ve yaprakları yemek yapımında
kullanılır. Giritlilerce en makbul pişirme yöntemi kuzu etiyle birlikte
pişirilmesiyse de Ege ve Akdeniz’de karışık ot kavurmalarına, böreklere konur.
Ebegümeci (Malva sylvestris): Türkiye’nin hemen her
tarafında yetişen pembe çiçekli ebegümeci, daha çok güneşli ve kuru yerleri
sever. Pek çok yemeğe girebilecek niteliktedir. İri yapraklarından sarma
yapılır, pirinçli yemeğine herkes bayılır, börek harçlarına, kavurmalara girer.
Körpe yaprakları haşlanarak yoğurtlu salatası yapılır.
Gelincik (Papaver rhoeas): Haşha benzeyen gelincik
kırmızı, tülümsü çiçekli bir ottur. Baharda tarlalarda, yok kenarlarında,
çayırlarda bulunur. Suyu ve zengin toprakları sever. Bakliyatlarla çok uyumlu
olan gelinciği yeşil mercimekle veya börülceyle pişirebilir, kavurmalara
koyabilir, bulgurla pişirebilir, değişik börek harçlarında deneyebilirsiniz.
Hodan (Borago
officinalis): Pembemsi, morumsu çiçekleri, etli bir sapı ve buruşuk, kalın
yaprakları vardır. Hodan’ın en bilinen yemeği yumurtalı kavurmasıdır. Hangi
satıcıya sorarsanız sorun, size bu tarifi verecektir. Ancak etli veya tavuklu
pişirebilir, böreklere koyabilirsiniz.
Isırgan (Urtica
dioica): Kendini elletmekten pek hoşlanmayan ısırgan, neredeyse tüm toprak
türlerinde ve bütün bölgelerimizde yetişen, biraz da arsız olan bir bitkidir.
Yemeklerde genç dalları ve özellikle üst kısımları kullanılır. Çorbası, salatası,
yemeği, böreği, köftesi yapılır. Karışık ot kavurmalarına konur. Isırganlı
bulgur pilavı veya pirinç pilavı sevilerek yenen yemeklerimizdendir. Karadeniz
Bölgesi’nde mısır unuyla lapası pişirilir, Ege’de ise böreklerin baş
kahramanlarındandır.
İğnelik (Erodium ve Geranium türleri): Cadının
uzun tırnaklarına benzer sivri sürgünleri vardır. Sevimli pembe çiçekleri bahar
aylarında yol kenarlarında dikkatinizi çeker. Yoğun bir kokusu vardır bu
nedenle ben kavurmaya iğnelik koyacaksam arapsaçı gibi az miktarda koyar ya da
başka sebzelerle birlikte kavururum. Börek harçlarına da giren iğnelik
yumurtayla kavrulabilir, bulgur pilavına konabilir.
Kuş Otu (Stellaria media): Minik, körpe
yaprakları, beyaz çiçekleri vardır ve ilkbahar aylarında pek çok pazarda
karşınıza çıkar. Çiğ olarak yenebilen kuş otu böreklere girer, ıspanak veya
semizotu gibi yemeği gibi pişirilir, börek harçlarına katılır.
Kuş Yüreği
(Theligonum cynocrambe): Bodrum Pazarı’nda kış aylarında mutlaka karşınıza
çıkan bu yürek biçiminde, narin yapraklı otla güzel salatalar yapılabilir.
Yağmurlardan sonra ortaya çıkan erkenci otlardan biridir ve yürek şeklindeki
açık yeşil renkli yapraklarından dolayı aldığı adı gururla taşır. Böreklik
karışımlara girer, ıspanak gibi pişirilerek yenebilir. Muğla’da ot
kavurmalarında yeri daimdir.
Kuzukulağı (Rumex
acetosella): İnce uzun yapraklar, pembe bir sap. Tattığınızda limondan daha
ekşi bir tat gelir dilinize. Gölgelik, serinlik yerleri sever, ekşi tadından
dolayı salatalarda bolca kullanılır. Çorbalarda, böreklik karışımlarda yer
alabildiği gibi pirinçli yemeği yapılabilir.
Su Kazayağı (Sium
sisarum): Sulak alanları seven bu bitkiye yabani kereviz de denir. Maydanozgillerdendir, dalların iki kenarında eşit olarak dağılmış ucu sivrimsi,
ortaları tombul, tüysüz yapraklar bulunur. Şemsiye biçiminde çiçek kümeleri ve
beyaz çiçekleri vardır. Kerevizin kullanıldığı yerlerde kullanılabilir.
Bodrum-Muğla civarlarında kavrulduğu gibi bulgurlu yemeği de yapılır. Bu dallar
omletlere iyi gider, böreklere konabilir.
Su Teresi (Nasturtium
officinale): Terenin kullanıldığı her yerde onun yerine kullanılabilen bu
su sever bitkinin minik beyaz çiçekleri vardır. Kalp şeklindeki yapraklar
dalların kenarlarına düzenli bir şekilde sıralanmıştır. Kalın, ancak körpe
sapın her iki tarafından çıkan dalların ortalarından yeni filizler vererek
büyür. Salatalarda, çorbalarda kullanılabilir, böreklik karışımlarda yer
alabilir.
Teke Sakalı (Scorzonera veya Tragopogon türleri): Çiçeklenme döneminden önce bir kök üstünde ip gibi ince dallar halinde yayılır çayırlara, yol kenarlarına. Beyaz, sarı, pembe çiçekleri kraliçe edasıyla salınarak açılır. Ege’de daha çok börek harcına girer. Zaten satıcılar da ‘böreklik ot’ diye satarlar.
Yabani Pazı (Beta vulgaris): Yabani pazının sapları
kırmızımsıdır. Ispanakgillerden olan bu bitki bir metreye kadar yükselebilir.
İkinci yılda açan çiçekleri yeşile çalan sarı renktedir. Kerkük’te pazı
yapraklarından dolma yapılır, Ege pazarlarında böreklik ve kavurmalık
karışımların içinde rastlarsınız.
Yorumlar
Yorum Gönder